Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman, Kıbrıs Türk halkının adil olmayan bir çözüme razı edilemeyeceğini vurgulayarak, “Kıbrıs Türk halkı çözüm istiyor. Bu çözüm; halkın eşitlik, egemenlik ve güvenlik haklarını güvence altına alacak bir çözüm olacaktır.” ifadelerini kullandı.
Barışın çözümden önce başlaması ve çözümden sonra da devam etmesi gereken "bir inşa süreci" olduğunu vurgulayan Erhürman, barışa zarar vererek veya onu sürekli tehdit ederek çözüme ulaşılmayacağının altını çizdi.
Erhürman, yaptığı açıklamada, Rum basınına göre mülkiyetle ilgili yeni davaların açılması yönünde bazı hazırlıklar yapıldığını belirterek, bir süre önce İsrail ile Yunanistan arasında yapılan anlaşmanın gündemde olduğunu ve ardından İsrail’in Somaliland’ı tanıma kararını açıkladığını hatırlattı.
Kıbrıs Türk halkının mülkiyet konusu da aralarında olmak üzere pek çok konuda açabileceği davalar ve uluslararası alanda yapabileceği stratejik girişimler olduğunu belirten Erhürman, “Bir noktanın altını çizmek lazım... Kıbrıs Türk halkı çözüm istiyor. Bu çözüm, bu halkın eşitlik, egemenlik ve güvenlik haklarını güvence altına alacak bir çözüm olacak.” dedi.
“Hiç kimse Kıbrıs Türk halkını ‘zarıncatarak’ adil olmayan bir çözüme razı edebileceği yanılgısına kapılmasın.” ifadelerini kullanan Erhürman, insanları tek tek hedef tahtasına koyarak ve iki taraftaki insanlar arasındaki ilişkileri gererek bir yerlere varma hedefinin olmadığını kaydetti.
“Çözüm, iki referanduma, birkaç da imzaya bakar sonuçta… Ama barış, çözümden önce başlaması, çözümden sonra da devam etmesi gereken bir inşa sürecidir.” diyen Erhürman, barışa zarar vererek veya onu sürekli tehdit ederek çözüme ulaşılmayacağını vurguladı.
Kıbrıs Türk halkını eşitlik, egemenlik ve güvenlik haklarından vazgeçmeye veya ödün vermeye ne askeri anlaşmalar ne de bireylere veya ekonomiye yönelik tehditlerin razı edebileceğini belirten Erhürman, “Görüşme masası buradadır. Çözüme yardımcı olacak bir iklim oluşturmaya yönelik öneriler masadadır. Bilinmelidir ki çözüm ve barış iradesi konusunda, yalnızca masada değil, görüşme masası kurulmuşken o masa dışında yaptıklarımızla da değerlendirileceğiz.” dedi.





