Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Ekonomik Kalkınma ve Yerel İş Gücü Politikalarından Sorumlu Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Erman Yaylalı, Haber Kıbrıs’ta yayınlanan Haber ve Ötesi programında Muazzez Gazihan’ın konuğu oldu. Yaylalı, asgari ücret, çalışma yaşamı, yabancı iş gücü, ekonomik yönetim, denetimsizlik ve toplumsal sorunlara ilişkin kapsamlı değerlendirmelerde bulundu.
“Asgari Ücret Yasası 1975’ten beri güncellenmedi”
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nu düzenleyen yasanın 1975 yılından bu yana güncellenmediğine dikkat çeken Yaylalı, mevcut yasanın günümüz ekonomik ve sosyal koşullarına yanıt veremediğini söyledi. 1975’te yabancı iş gücü tanımının dahi bulunmadığını hatırlatan Yaylalı, bugün iş gücü yapısının tamamen değiştiğini vurguladı.
Yaylalı, yasadaki asgari ücret tanımının fiilen günümüz yoksulluk sınırıyla örtüşür hale geldiğini ifade etti.
“%20 artışla net 53.445 TL… Buna asgari ücret demek zor”
Mevcut asgari ücretin brüt 51.202 TL, net 44.546 TL olduğunu hatırlatan Yaylalı, Aralık ayı hayat pahalılığı oranının yüzde 20 olarak açıklanması halinde yeni asgari ücretin brüt 61.442 TL, net yaklaşık 53.445 TL olacağını söyledi.
Bu artışın yeterli olmadığını vurgulayan Yaylalı, “Ne yazık ki yapılan pazarlık budur. Rakamlarla konuşuyoruz ama alım gücüne bakmıyoruz. Bu rakamlarla geçinmek mümkün değil” dedi.
“Ülkede reel ücret asgari ücret oldu algısı yaratıldı”
Çalışma yaşamında ciddi bir algı bozulması yaşandığını belirten Yaylalı, ülkede sanki reel ücretin asgari ücret olduğu gibi bir anlayış yaratıldığını söyledi. Oysa normal koşullarda üç aylık deneme süresinin ardından vasfa göre ücret artışı yapılması gerektiğini vurguladı.
“Büyük sorun: Beyanlar asgari ücret üzerinden”
Çalışanların yaklaşık yüzde 65’inin gelirinin asgari ücretten beyan edildiğini ifade eden Yaylalı, bunun hem devlet bütçesi hem de çalışanların emeklilik hakları açısından büyük bir kayıp yarattığını söyledi. “Üniversitede profesör bile asgari ücretten beyan ediliyor” diyen Yaylalı, bu durumun sosyal güvenlik sistemini çökerttiğini belirtti.
TDP olarak “tek beyan usulü” getireceklerini açıklayan Yaylalı, sosyal sigorta ve vergi dairesine tek ve gerçek ücret üzerinden beyan yapılması gerektiğini kaydetti.
Yabancı iş gücü: “Özel sektörde oran %70’e dayandı”
Yaylalı, özel sektörde yabancı işçi oranının yüzde 70 seviyelerine ulaştığını belirterek, bu yapının sendikalaşmayı fiilen imkânsız hale getirdiğini söyledi. Yabancı işçilerin çalışma izinlerinin uzatılmaması korkusuyla hak arayamadığını ifade eden Yaylalı, kayıt dışılığın hem düşük beyan hem de izinsiz çalıştırma şeklinde iki boyutlu hale geldiğini kaydetti.
“Denetimsizlik ahlaki bir soruna dönüştü”
Asgari ücret artışı beklentisiyle ürün ve hizmetlere yüzde 20’nin üzerinde zam yapıldığını belirten Yaylalı, bunun ciddi bir denetimsizlik ve ahlaki sorun olduğunu söyledi. “Döviz artmıyor ama fiyatlar artıyor; bunun nedeni kontrol ve denetim yokluğu” dedi.
Yaylalı, Türkiye’deki “fiyat market” benzeri çevrim içi fiyat karşılaştırma sistemlerinin KKTC’de de kurulması gerektiğini vurguladı.
“Ülke ciddi bir yönetim kriziyle karşı karşıya”
Ülkede uzun süredir derinleşen bir yönetim sorunu yaşandığını ifade eden Yaylalı, Çalışma Bakanlığı’nda istikrar bulunmadığını, bakanların ortalama görev süresinin 12–15 ay olduğunu söyledi. “Bir yılda yapısal reform yapamazsınız” diyen Yaylalı, bunun bedelini halkın ödediğini kaydetti.
Gençler ve göç: “Bu ülke geleceğini kaybediyor”
Gençlerin ülkede gelecek göremediğini belirten Yaylalı, eğitimli gençlerin göç etmek zorunda kaldığını söyledi. Gelir adaletsizliğinin toplumsal sorunları ve suç oranlarını artırdığına da dikkat çekti.
Erken seçim çağrısı ve TDP’nin yaklaşımı
Programın sonunda Yaylalı, erken seçimin artık “gecikmiş bir zorunluluk” olduğunu ifade ederek, TDP’nin toplumcu, şeffaf ve halktan yana siyaset anlayışıyla çözüm üretmeye devam edeceğini vurguladı. Yaylalı, 2026 yılı için sağlık, ekonomik istikrar ve uluslararası hukuk zeminine dönüş temennisinde bulundu.




