Kıbrıs

Kilim: “İrade Masada Olmalı, İki Devletli Çözüm Modeli Terk Edilmeli”

Genç TV ekranlarında Oshan Sabırlı’nın sorularını yanıtlayan Volt Parti Genel Sekreteri Hulusi Kilim, Kıbrıs Türk halkının çözüm iradesinin masada olması gerektiğini söyleyerek, iki devletli çözüm modelinin terk edildiğini daha önce üzerinde uzlaşılan zemine dönülmesinin acil ve hayati önem taşıdığının altını çizdi.
Genel Sekreter Hulusi Kilim, 2003’ten sonra Kıbrıslı Rumların Kıbrıslı Türklere bakış açısında ciddi değişiklikler yaşandığını, bu değişimin kişisel ilişkiler, sivil toplum ve siyasi bağların güçlenmesiyle mümkün olduğunu vurguladı. Bu etkileşimin, sınırdan uzaklaştıkça azalmaya devam ettiğini kaydeden Kilim, özellikle Lefkoşa dışında Limasol ve Baf gibi bölgelerde birlik mesajlarının yayılmasının zor olduğunu belirtti.
“NE KADAR SINIR KAPISI VARSA AÇILSIN”
“Biz her zaman diyalogdan, toplumlar arası ilişkilerden yanayız.” diyen Hulusi Kilim, “Sınır kapılarının ne işe yaradığını sorguladığımızda, “ne kadar kapı varsa açılsın, ne kadar iletişim kurulabiliyorsa kurulsun” anlayışıyla hareket ediyoruz. Çünkü 2003’e kadar hiçbir ilişki yoktu. Bu bölünme sürecinde eğitim sistemleri aracılığıyla iki tarafta da tek taraflı tarih anlatımı, nefret söylemleri ve milliyetçilik içeren yaklaşımlar gençlere aktarıldı. Bu noktada hepimizin kendimizi sorgulaması gerekir. Gerçekten bu toplumları bölmek mi istiyorduk? Tek taraflı eğitimle neyi amaçlıyorduk? Sistem, tarafları birbirinden uzaklaştırmaya çalıştı.” dedi.
“LİDERLERİN SAMİMİ BİR ADIM ATMA NİYETİ YOK”
Mevcut liderlerin çözüm yönünde samimi olmadığını, bu durumun da süreci çıkmaza soktuğunu ifade eden Kilim, asıl problemin iki liderliğin de çözüm yönünde samimi bir adım atma niyetinin olmaması olduğunu vurgulayarak konuşmasına şöyle devam etti:
 “Ne bugünkü Kıbrıslı Türk liderliği federasyon temelinde bir adım atmaya niyetlidir, ne de Kıbrıslı Rum liderliği gerçekten çözüm odaklı bir tutum sergilemektedir. Söylemler ne olursa olsun, karşısında adım atmayı düşünen bir lider olmadıkça bu söylemlerin samimiyeti sorgulanır.
“HRİSTODULİDİS’SOMUT ADIMLAR YERİNE KULAĞA HOŞ GELEN SÖYLEMLERLE HAREKET EDİYOR”
Nikos Hristodulidis’in yalnızca Kıbrıs sorunundaki politikalarında değil, iç meselelerde, ekonomide ve diğer alanlarda da başarısız olduğu yönünde bir algı vardır. Güneyde daha çok iletişim stratejilerine dayalı, algı operasyonlarıyla yürütülen bir yönetim tarzı sergileniyor. Somut adımlar yerine kulağa hoş gelen söylemlerle hareket ediliyor.
Dolayısıyla Hristodulidis’in Kıbrıs sorununu çözmeye yönelik adımlarını kimse samimi bulmuyor. Bizi geçelim, Kıbrıslı Rumlar da, Avrupa Birliği de bu durumu görüyor ve farkında.
Bu nedenle içinde bulunduğumuz süreci doğru okumalıyız: Evet, şu an süreç bir çıkmazda. Ne güven artırıcı önlemler konusunda bir anlaşma var, ne de başka bir adım atılabiliyor.
“İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM MODELİ TERK EDİLMELİ”
Bu noktada ben Adanın kuzeyine yoğunlaşmak istiyorum. Kuzeyde benimsenen iki devletli çözüm modelinin terk edilerek, üzerinde daha önce uzlaşılmış bir zemine geri dönülmesi acil ve hayati önemdedir.”
Kıbrıslı Rumların Kıbrıslı Türk lider Ersin Tatar’a bakışını da değerlendiren Kilim, “Rumlar genellikle ‘Nasıl oldu da Tatar seçildi?’ diye sorguluyor. Çözüm isteyen bir toplumun, çözüm karşıtı olarak görülen bir lideri seçmesi karmaşık bir durum” dedi. Ayrıca, 1990’ların sonundan itibaren devam eden politikaların artık sonuç vermediğini ve federasyona dönüş tartışmalarının tekrar gündeme geldiğini belirtti.
“GÜNEYDE TATAR’IN LİDERLİĞİ ZAYIF ALGILANIYOR”
Kilim, halk arasında Ersin Tatar’ın liderliğinin zayıf algılandığını, bunun sebebinin ise çözüm sürecinde yaşanan tıkanıklık ve liderliğe duyulan güvensizlik olduğunu vurguladı.
Son olarak Kilim, “Her iki toplumda da liderlik ile halk arasındaki görüş ayrılıkları var. Toplumlar sorunlarının farkında ancak liderlikler samimi adımlar atmıyor” ifadelerini kullandı.