Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’na bağlı Makina Mühendisleri Odası, ülkedeki trafik güvenliğine ilişkin yazılı bir açıklama yaparak radar, kamera sistemleri, TAKATA hava yastığı krizi ve öğrenci servisleriyle ilgili eleştirilerde bulundu.

Oda açıklamasında, ülkede trafik güvenliğinin “mühendislik esaslarından uzak, günübirlik ve rant odaklı kararlarla şekillendiği” belirtilerek, mevcut ve işlevsel hız ihlal tespit kameralarının gerekçesiz şekilde söküldüğü, yerlerine “hibe” ve “yapay zekâ tabanlı” olduğu iddia edilen sistemlerin kurulmaya çalışıldığı, ancak bu sistemlerin de devreye alınmasının belirsiz bir tarihe ertelendiği ifade edildi.

“RADARLAR İŞLEVSİZ, ÜLKE HIZ İHLAL TESPİT SİSTEMLERİNDEN MAHRUM”

Makina Mühendisleri Odası, bu süreç nedeniyle ülkenin hız ihlal tespit sistemlerinden mahrum bırakıldığını kaydederek, kimsenin Radarsan ürünü Trafidar tipi ihlal tespit sistemlerine karşı olmadığını vurguladı.

Açıklamada, “Mevcut hizmete elverişli sistemler sökülerek; ‘hibe’ ve ‘yapay zekâ’ kavramları öne sürülerek teknik yeterliliği ve yasal delil niteliği belirsiz aksiyonlar alınması doğru değildir” denildi. Ayrıca Lefkoşa–Girne yolu ve Haspolat–Lefkoşa–Haspolat güzergâhlarında point to point sistemlerinin ihlalleri tespit edebilecek durumda olmasına rağmen, bu sistemlerin de hizmet dışı olduğu belirtildi.

16 Ağustos 2025 tarihli kazanın ardından yapılan “Kusura bakmayınız yarış pisti için şerit yapmadım ve kamera koymadım” şeklindeki açıklamanın da “trafik yol güvenliği konusundaki vukufiyetsizliği gösterdiği” ifade edildi.

TAKATA KRİZİ VE ARAÇ İTHALİ

Duyuruda, dünya çapında milyonlarca aracı etkileyen TAKATA hava yastığı krizinin ülkede de devam ettiği kaydedildi. Makina Mühendisleri Odası, etkilenen araç yılları ve çözüm yöntemlerini defalarca Ulaştırma Bakanlığı’na ilettiklerini, ancak hiçbir denetim yapılmadığını belirtti.

Açıklamada ayrıca, Bakanlar Kurulu’nun 7 Ocak 2025’te aldığı kararla salon araç ithal yaş sınırının kaldırıldığı ve ithal izni olmasa da salon araçların kayıt edilebildiği hatırlatılarak, “Bu kararla TAKATA krizli araçların ülkeye girişine imkân sağlanmış, trafik güvenliği zaafiyeti artırılmıştır. Bu kararı alanların trafik güvenliğinden bahsetmeleri samimiyetsizliktir” ifadeleri kullanıldı.

ÖĞRENCİ SERVİSLERİNDE GÜVENLİK ENDİŞESİ

Oda açıklamasında, Yeni Erenköy’de yaşanan öğrenci servis kazasının, “frensiz ve çağ dışı araçların taşımacılığa izin verilmesiyle doğrudan ilgili” olduğu savunuldu.

T izinli araçların güvenlik standartlarının GSR seviyesine çıkarılmamasının kazaların idari sorumluluğunu artırdığı belirtilirken, kazanın ardından Bakanlar Kurulu toplantısında “öğrenci servislerinde güvenlik standartları yerine, servis izinlerinin kim tarafından verileceği üzerinden rant kavgası yapıldığı” ileri sürüldü. Açıklamada, bunun “devlet adamı sorumluluğu açısından ciddi bir zaafiyet” olduğu ifade edildi.

“YASAL DELİL NİTELİĞİNE SAHİP HER SİSTEME EVET, İSRAFA HAYIR”

Makina Mühendisleri Odası, ülkede trafik güvenliği radar konusunda acil önceliklerin hız ihlali, şerit ihlali, boyut ve ağırlık ihlali tespiti, araç sınıfı tespiti ve ölçüm olması gerektiğini belirtti.

Açıklamada, ülkedeki ağır ticari araç çarpışmalarının en önemli sebebinin aşırı yük olduğu, buna rağmen A.E 662’nin halen düzeltilmediği, araç sınıflarının homologasyonlara göre yapılmadığı ve mevcut hizmete elverişli radar sistemlerinin sökülerek hizmet dışı bırakıldığı kaydedildi.

“Yasal istinada ve delil niteliğine sahip her marka ve yeterlilikte ihlal tespit sistemine EVET, israfa HAYIR” denilen açıklamada, Türkiye menşeli sistemlerin hibe olsa da olmasa da yerli üretim sınıfında değerlendirilerek ihtiyaca uygunluğu halinde rekabetçi usullerle tedarik edilmesi gerektiği ifade edildi.

Açıklamada ayrıca, “hibe edilen sistemlerin ileride tek bir üreticiye yönlendirilmiş şaibeli alımların gerekçesi olmaması” gerektiği vurgulandı. Bunun yerine ihtiyaç analizleri, teknik şartnameler, bakım ve işletme planları, yasal delil niteliğini sağlayan sertifikasyonlar ve kabul kriterlerine uygun denetimlerin yapılması gerektiği, “hibe olsa dahi kabul kriterlerine uygun teknik denetimlerden geçmeyen sistemlerin kurulmaması” gerektiği belirtildi.

Makina Mühendisleri Odası, hükümetlerin rant odaklı kararları nedeniyle ülkede trafik güvenliğinde ciddi felaketler yaşandığını belirterek, güvenliğin “mühendislik esaslarına dayalı, şeffaf, akredite edilmiş ve rekabetçi süreçler” ile sağlanabileceğini vurguladı.