Sami Özuslu, “Budapeşte'de yapılan Türk Devletleri Teşkilatı gayrıresmi toplantısının liderler bildirgesinde Kıbrıs'a aşağıdaki üç maddede yer verilmiş. Diğer iki maddedeki 'dayanışma' dilek ve temennileri dışında, 6'ncı maddede 'Kıbrıs sorununun çözüme ulaştırılması ihtiyacı'ndan söz edilmiş ve çözümün 'mevcut gerçeklere dayanarak', 'müzakere edilerek', 'karşılıklı kabul edilebilirlik' ve 'uygulanabilirlik' mantığına uygun olması gereğine dikkat çekilmiş. Bir de 'Kıbrıslı Türklerin özden gelen hakları’nın güvence altına alınması 'arzusu' ifade edilmiş” açıklamasını yaptı.

CTP’li vekil Özuslu, “Yani Türk Devletleri Teşkilatı devlet başkanlarının imza koyduğu ortak metinde 'iki ayrı devlet' ya da 'egemen eşitlik' gibi kavramlar yer bulamamış” dedi.

Sami Özuslu, açıklamasının devamında şunları kaydetti:

“Ha, bu arada bildirinin çeşitli maddelerinde -Azerbaycan dahil- TDT üyeleriyle ilgili pek çok BM Güvenlik Konseyi kararından da söz edilmiş, bunların uygulanması falan talep edilmiş. İşin kısası şu ki, 'bizim tribünler'e ne tür sloganlar atılırsa atılsın, uluslararası alana çıkınca işler başka türlü yürüyor. Buna ister 'ülkelerim çıkarları' deyin, ister 'reel politik' deyin, sonuç fark etmiyor.

Kıbrıs'ta çözümün yolu akıl, mantık ve genel kabul görmüş prensiplerden geçiyor. Yani, müzakere masası kurulacak, BM şemsiyesinde federasyon görüşülecek. Zaten Ekim'e de az kaldı.”

CTP Milletvekili Sami Özuslu, Budapeşte’de gerçekleştirilen TDT Gayriresmi Zirvesi’nin sonuç bildirisine işaret ederek, "Kıbrıs'ta çözümün yolu akıl, mantık ve genel kabul görmüş prensiplerden geçiyor. Yani, müzakere masası kurulacak, BM şemsiyesinde federasyon görüşülecek. Zaten Ekim'e de az kaldı" ifadelerini kullandı.