“YANLIŞ POLİTİKALARDAN GERİ DÖNÜLMELİDİR”
Volt Parti Genel Sekreteri Hulusi Kilim, son günlerde Kıbrıs'ın kuzeyinde mülkiyetlerle ilgili yaşanan gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulundu.
Genel Sekreter Hulusi Kilim, atılan bazı hukuki adımların Kıbrıslı Türk toplumu içerisinde ciddi bir huzursuzluk ve tepki yarattığını belirterek, “Bu adımlar tehditkâr görünebilir ama esasen Kıbrıs sorununun hâlâ çözülmediğini hatırlatıyor. Hayatımıza her şey normalmiş gibi devam edemeyiz” dedi.
"ULUSLARARASI HUKUK NEZDİNDE GEÇERSİZ"
1994 yılında yapılan düzenlemeyle, güneyde bırakılan mallara karşılık kuzeyde eşdeğer koçan verilmesi uygulamasının uluslararası hukuk tarafından tanınmadığını vurgulayan Kilim, mevcut liderliğin ve Türkiye’nin “iki devletli çözüm” ısrarının tehlikeli bir yol olduğunu ifade etti. Bu yaklaşımın, BM parametreleriyle çeliştiğini söyleyen Kilim, bunun Kıbrıslı Türklerin uluslararası alandaki konumunu zayıflattığını belirtti.
"TMK İŞLEVSİZ KALDI"
Taşınmaz Mal Komisyonu’nun da (TMK) çöktüğünü söyleyen Kilim, “Başvurular yıllarca sonuçlanmadı, tazminatlar ödenmedi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nezdinde etkin iç hukuk yolu olma statüsü kaybedilmek üzeredir” dedi. Komisyonun artık işlevini yitirdiğini belirten Kilim, tazminat ödeyemeyen bir siyasi iradenin bu süreçte başarısız olduğunun altını çizdi.
“KONTROLSÜZ İNŞAAT PROJELERİ MÜLKİYET KRİZİNİ DERİNLEŞTİRDİ”
Kilim, kuzeydeki kontrolsüz inşaat projelerinin de mülkiyet krizini derinleştirdiğine dikkat çekerek, Kuzeydeki kontrolsüz inşaat projelerinin yaygınlaşması durumu daha da kötüleştirmektedir. Bu projeler mülk haklarına ve hukuki normlara saygısızlığın açık bir göstergesi ve üzerinde anlaşma sağlanmış çözüm parametrelerini berhava eder niteliktedir.” dedi.
“RUMLARI DA TUTUKLAYALIM YAKLAŞIMI DOĞRU DEĞİL”
Açıklamasında güneyde kalan Türk mallarının kullanımı konusuna da değinen Kilim, kullanım hakkında dava açılmasının mümkün olmadığını, çünkü bu malların kiralama ve geçici kullanım hakkı çerçevesinde Rum göçmenlere tahsis edildiğini söyledi. “1974’ten sonra Güney’de kurulan Kıbrıs Türk malları vasiliği bu süreci yönetmektedir. Hiçbir Rum şahıs bu malları kendi üzerine geçirmedi, geçiremez. Sadece barınma, ticari kullanım ve tarım gibi ihtiyaçlara göre yıllık sözleşmelerle kullanım izni verilmektedir. Dolayısıyla Rumları da tutuklayalım yaklaşımı doğru değildir” diyerek söylemlerin hukuken geçersiz olduğunu ifade etti.
"TEHLİKELİ BİR YOLDA İLERLİYORUZ"
Kilim, tek taraflı adımların, özellikle Maraş’ın açılması gibi hamlelerin, BM Güvenlik Konseyi kararlarının açık ihlali anlamına geleceğini vurguladı. “Bu, Kıbrıslı Türk toplumunu daha da yalnızlaştıracak ve krizi içinden çıkılmaz hale getirecektir” dedi.
“UZLAŞIYI ESAS ALAN BİR LİDERLİĞE İHTİYAÇ”
Kilim, mevcut yaklaşımların korku, hayal kırıklığı ve kısa vadeli siyasi çıkarlarla belirlendiğini belirterek, acilen uluslararası normlara saygılı, uzlaşıyı esas alan bir liderliğe ihtiyaç olduğunu söyledi. “Korku ve kısa vadeli politikalarla hareket etme lüksümüz yok. Birlik ve ortak bir gelecek inşa etmek zorundayız” çağrısında bulundu.