KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş ise, Kıbrıs Türk toplumunun kimsenin baharında gözü olmadığını vurgulayarak, “Bahçemizde hep çiçekler kokar; laiklik, hoşgörü, Atatürk ilke ve inkılapları kokar. Din ve vicdan özgürlüğü yalnız yasalarda değil, yüreklerimizde de geniştir. Kılık kıyafet özgürlüğü hiçbir ülkede olmayacak kadar serbesttir. Ancak söz konusu çocuklarımız olunca akan sular durur” dedi.

Kıbrıs Türk toplumunun din, dil, ırk, köken ayrımı yapmadan, kardeşçe yaşamaya devam edeceğini belirten Maviş, “Türkiyeli Kıbrıslı ayrımı yapmadan, kimseye Rumcu, bölücü demeden yaşamayı sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

Bazı çevrelerin kendilerini “üç-beş marjinal” olarak nitelendirdiğini hatırlatan Maviş, “Bizi böyle tanımlamaları rencide etmez. Bu anlamda korktukları Atatürk ilke ve inkılaplarına sahip Atatürk'e saygı duyan Kıbrıs Türk toplumunun iradesidir” diye konuştu.

Basına da teşekkür eden Maviş, “Basınımız bugüne kadar yapılan eylemleri çarpıtmadı, manipüle etmedi, provokasyon yapmadı. Ne gördüyse ne söylediysek onu yazdı. Karşı tarafın sözlerine de yer verdi, değerlendirdi” dedi.

Türkiye’deki bazı televizyon kanallarında Kıbrıs Türk toplumuna yönelik yayınlara da değinen Maviş, “Bu ifadeleri kendilerine iade ediyoruz. Saraylar yapılırsa padişahlar da gelir; padişahların dalkavuklara, soytarılara ihtiyacı vardır. Buradan da onlara selam gönderiyoruz” dedi.

Maviş, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ziyaretinin, hükümet tarafından sendikalara ve eylemcilere baskı uygulamak için bir fırsata dönüştürüldüğünü iddia ederek, “Polis görevini yaptı ancak bu emri verenlerin yargı sürecinde ortaya çıkacağına inanıyorum” dedi.

“Konuk cumhurbaşkanı misafirliğin sınırlarını aşarak, buradaki sendikaları ve eylem yapanları hedef gösteren açıklamalar yaptı” diyen Maviş, “Aynı dili konuşmadığımızı hem eylemlerimizle, hem sözlerimizle göstermeye devam edeceğiz” dedi.