(Kamalı Haber) - Gönyeli'de meydana gelen “Polisi darp, görevinden men” , “Mülke tecavüz” ve “Kasti hasar”, “Uyuşturucu madde hintkeneviri alma ve tasarruf” suçlarından Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan Litvanya Roland Rackaukas hakkındaki dava dün karara bağlandı.
Füsun Cemaller’in başkanlığında, Kıdemli Yargıç Vedia Berkut Barkın ve Yargıç Tutku Candaş’tan oluşan mahkeme heyetinin verdiği kararı Cemaller okudu. Başkan Cemaller, sanığı bir yıl hapse mahkum ettiklerini açıklayarak, kararı okudu. Başkan, sanığın 14 Haziran 2025 tarihinde saat 22.40’da Gönyeli’de N.B.’nin (K-24) kalmakta olduğu dairenin kapısını elleri ile yumruklayarak, uygunsuz tavır harekette bulunduğunu, N.B.’nin kapıyı aralamasına müteakip kapıyı ittirip, eve içerisine zorla girerek mülke tecavüz ettikten sonra, ikametgah içerisinde 3 adet kahve fincanı ve bir adet bardağı kırmak suretiyle toplam 250 TL’lik kasti hasara uğrattığını belirtti. Başkan, şikayet üzerine olay yerine giden Gönyeli Polis Karakolu’nda görevli 2 personel tarafından sanığı suçüstü hali gereği tutuklamaya çalıştıkları esnada, sol kolu ile görevli polisin ağzına vurarak dilinin yırtılmasına neden olduğunu açıkladı. Cemaller, sanığın makul güç kullanılarak tutuklandığını, evinde mahkeme emri gereği yapılan aramada 0.5 miligram ağırlığında hintkeneviri bulunarak emare alındığını belirtti. Başkan, sanığın mülke tecavüz, kasti hasar, polisi darp ve polisi görevinden men suçlarından itham edilerek kabul ettiğini, özür dilediğini, ilk kez böyle bir suç işlediğini, kızdan da özür dilediğini, üzgün olduğunu söyleyerek kendisine mülayim davranılmasını talep ettiğini aktardı. Başkan, İddia Makamı tarafından ileri sürülen olgu ve emareler ışığında sanığı aleyhine getirilen tüm davalardan suçlu bulup mahkum ettiklerini açıkladı. Başkan Cemaller, sanığın başkasının izni ve rızası olmaksızın mülküne tecavüz ettiğini, evin içerisinde kasti hasara sebep olduğunu, polisin olaya müdahale etmesi sonrasında polisi darp ederek polisi görevinden men ettiğini, ardından evinde yapılan aramada uyuşturucu madde bulunduğunu kaydetti. Uyuşturucunun türünün hafif, miktarın ise oldukça az olduğunu kaydeden Başkan, meseleyi bir bütün olarak inceledikleri zaman sanığın yabancı olarak bulunduğu bir ülkede tüm kurallara aykırı davranarak bir başkasının evine girmesini, uygunsuz tavır ve harekette bulunarak kasti hasar suçunu işlemesini, polisi darp edip görevinden men etmesini, ve yine yasalara aykırı şekilde uyuşturucu suçlarını işlemiş olmasını değerlendirdiklerini ve sanığa hoşgörü ile bakmalarına olanak olmadığını ifade etti.
Sanığa hapis cezası dışında bir ceza takdir etmelerine olanak olmadığını kaydeden Başkan, kararına şöyle devam etti: “Sanığa nasıl bir ceza vermemiz gerektiğini değerlendirirken Yüksek Mahkemenin cezalandırma ile ilgili kararlarını, suçun işleniş şeklini, sanığın şahsi durumunu bir bütün olarak inceleyip değerlendirdik. Ceza takdir edilirken uygulanması gereken ilkelerden en önemlisi sanığı ıslah edip topluma kazandırmak olup diğer en önemli ilke ise kamu menfaatini korumaktır. Ciddi olan yaygın olan suçlarda kamu menfaati dikkate alarak ceza takdir edilmesi gerektiği, uyuşturucu suçlarının çok ciddi ve çok yaygın suçlar arasında olduğunu bu tür suçların toplumumuzun sağlığını ve mutluluğunu tehdit ettiği, dolayısıyla bu tür suç işleyen kişilere etkin ve caydırıcı cezalar verilmesi gerektiği Yüksek Mahkeme kararlarında belirtilmektedir.
Tüm bu belirttiklerimiz yanında sanığın özür dileyerek adaletin erken tecellisine katkı koymuş olmasını, sabıkasız bir kişi olmasını, dilini bilmediği bir ülkede cezasını çekecek olmasını, tutuklu bulunduğu süreyi sanık lehine hafifletici faktör olarak dikkate alırız.”
Başkan Cemaller, sanık lehine ve aleyhine olan tüm hususları suçun işleniş şeklini, ağırlaştırıcı ve hafifletici hususları be tekrar inceleyip tekrardan gözden geçirdikten sonra; sanığı bir yıl hapse mahkûm ettiklerini açıkladı.